Cumartesi, Eylül 13MOTOYAŞAM VE KÜLTÜRÜ DERGİSİ

Sylvester Stallone Ringe Geri Döndü

Michael Sylvester Gardenzio Stallone, Sylvester Stallone yani Rocky Balboa’yı tanımayan pek az insan vardır. 1946 yılının sıcak bir New York akşamında dünya ona merhaba dedi. Bir Hollywood yıldızı, aktör, kültür ikonu ve idol olacağına dair hiç bir fikri yoktu muhtemelen. Doğumunda yaşanan bir doktor hatası ile yüzünün bazı kısımlarında felç meydana geldi. Bu durum kendine has bir içtenlikle onun değişmez bir parçası oldu. Mizacının ona özgü sihrini belki de bu kazaya borçlu Sly… İtalyan asıllı oyuncu öğrencilik döneminde tam 12 okul değiştirmiş. Tamamından da davranış bozuklukları sebebi ile atılmış… Okulla arasının iyi olmadığı oldukça açık. Her şeyerağmen geleceğinin temelleri 1967 yılında Miami Üniversitesi tiyatro bölümünde aldığı eğitimi tamamlayamasa bile atılmıştı artık. Kardeşi, annesi Jacqueline, 1919 doğumlu babası Frank ile gelecek onu bekliyordu.

Stallone, 1970 yılında 24 yaşındayken The Party at Kitty and Stud’s adlı filmde başrol oynadı. Rocky adlı filmle üne kavuşunca film Italian Stallion adıyla yeniden yayınlandı. Profesyonel bir oyuncu olarak oynadığı ilk film 1971 yılındaki Woody Allen’ın Bananas’ı idi. Ünlü bir yıldız olma hayali ile yola çıkan Sly ilk başlarda pek de aradığını bulamaz. 24 Mart 1975’te dönemin boks efsanesi Muhammed Ali’yi izleme fırsatı bulur. Muhammed Ali ve Chuck Wepner karşı karşıya gelmektedir. Bu maçta, Chuck Wepner’in Muhammed Ali karşısında hiçbir şansı olmadığı, en fazla 3 raund dayanabileceği düşünülüyordu. Ancak Chuck Wepner, Muhammed Ali’den ne kadar sert darbeler alırsa alsın durmuyor ve dövüşmeye devam ediyordu. Wepner herkesi şaşırtarak Muhammed Ali’ye tam 15 raund dayanmayı başardı ve maçı teknik nakavtla kaybetti. Bu maçtan çok etkilenen Stallone, hafta sonu uykusuz kalarak sadece 3 günde ortaya bir senaryo çıkardı. İsmi Rocky’ydi. Bu filmde İtalyan asıllı bir boksör olan Rocky Balboa’nın hayatı anlatılmış ve filmin gişe başarısı beklenenin üstünde olmuştu. Rocky adının, 1956 yılında boksu namağlup bir şekilde bırakan ağırsiklet boks şampiyonu Rocky Marciano’dan esinlenerek verildiği düşünülmektedir. Stallone, Rocky efsanesi ile sadece oyunculuğunu değil aynı zamanda senaryo yazarlığı ve yönetmenlik gibi özelliklerini de sergilemişti. Rocky serisinin bütün filmlerini kendisi kaleme almış ve serinin 2,3,4 ve 5. bölümlerinde yönetmenlik koltuğuna oturmuştur.

Sylvester Stallone, Rocky ile çıkış yaşamasına rağmen onu tüm dünyanın gözünde kahraman yapan 1982 yılında çevrilen İlk Kan filmindeki John Rambo karakteridir. Öyle ki ter içerisinde kalmış vücudundaki tüm damarlarının göründüğü, sonuna kadar gerilmiş kaslara ve yaptığı işlere bakıldığında (tek başına Afganistan’a girmek gibi) hayran kalmamak mümkün değildi. Bu filmdeki hayranlık yine Stallone için bir devam filminin kapısını aradı. 1985 ve 1988 yıllarında 3’er sene arayla gelen Rambo serisi beyaz perdeyi dolayısıyla hayranlarını yalnız bırakmadı. 2008 yılında serinin 4. filmi olan Rambo 4 adlı filmi gösterime girdi. Sly, Empire dergisinin 1997 yılındaki Ekim ayı sayısında Tüm Zamanların En İyi 100 Film Yıldızı sıralamasında 92. sırada yer aldı.

51 yıllık kariyerine, 80’e yakın dizi ve film sığdıran Stallone sinemanın ve beyaz camın büyülü dünyasının uzandığı her noktada bir ilham kaynağı oldu. Usta oyuncunun yaşam biçimi, filmlerde canlandırdığı ikonik karakterlere paralel olarak kendine has tavrı ile türün sinema severlerinin yakın takibindedir. Brigitte Nielsen ile yaptığı sansasyonel evliliği, Planet Hollywood ile bir döneme damga vuran Burce, Arnold ve Sly…Usta oyuncunun hayatında büyük başarılar, yaşanan gururlar kadar çok ciddi trajediler de var. İlk evliliğinden olan oğlu Sage’i daha 36 yaşındayken aşırı dozdan kaybetti. Ünlü oyuncu bunun acısını hâlâ yüreğinde taşıyor: “Bu derece büyük bir acı asla geçmiyor. Bir evladı kaybetmek… Anlatılabilecek bir acı değil ve o acı her zaman içimde duracak” diyor usta oyuncu. Stallone 2010 yapımı Cehennem Melekleri (The Expendables) ile dünya çapında büyük bir başarıyı yakalarken, aksiyon sinemasının yeni ve eski yıldızlarını bir araya getirmeyi başardı. Ve ilk film sonraki yıllarda iki filmin daha yayınlanmasına öncülük ederek yaklaşık 275 milyon dolar gelir elde etti: Cehennem Melekleri 2 ve 3. 2012 ve 2014’te vizyona giren iki film, dünya çapında yaklaşık 530 milyon dolar topladı ve Chuck Norris, Jean-Claude Van Damme, Bruce Willis ve Arnold Schwarzenegger gibi büyük aksiyon filmi efsanelerini büyük ekrana geri getirdi. Yıldızlarının çoğu, 2023’de vizyona girmesi beklenen The Expendables 4’te beyazperde de olcaklar.


Stallone Instagram hesabından, serinin dördüncü setinde bir motosikleti devirdiği bir video yayınladı. Videoda Stallone gündelik kıyafetler giymiş, koyu güneş gözlüğü takmış ve motosikletin üzerinde otururken puro içiyor. Videoya ek olarak, Akademi Ödüllü oyuncu setten üç fotoğraf daha paylaştı. Fotoğraflardan biri Stallone ve başrol oyuncusu Statham’ın senaryoları tuttuğu ve ikonik Cehennem Melekleri bereleri ve siyah dövüş kıyafetleri giydiği. Diğer fotoğraf, şimdi uzun saçlı olan Lundgren’in sette Stallone ile bir gülümseme paylaştığını gösteriyor.  Yakın zamanda Sly Amazon prime için yer aldığı Samaritan ile etkileyici bir iş çıkardı.

Aksiyon sinemasının mihenk taşlarından biri olan usta oyuncu son olarak Paramount Plus’ta yayınlanan Tulsa King ile sevenlerinin karşısına çıktı. Görsel efekt ile üretilen süper kahraman filimlerinin varoluşuna aykırı, hayatın içinden ve kükreyen maço aksiyon filmleri çağıyla eşanlamlı olan Tulsa King, Sly’nin oynamaktan çok mutluluk duyduğu bir geri dönüş hikayesi. 25 yıllık hapis cezasından yeni çıkmış ve yer altı dünyasındaki payını geri almaya hevesli karizmatik ama acımasız mafya babası Dwight “General” Manfredi’yi büyük bir içtenlikle canlandırıyor Stallone. Oldukça dikkat çekici bir araba ve motor kolleksiyonu olan oyuncu sinema perdesinde motosikletin yakıştığı önde gelen aktörlerden biri.